Son dönemde artan jeopolitik gerginlikler, sosyal ve ekonomik krizler, doğa olayları ve teknolojik gelişmeler dünya genelinde yeni bir savaş döneminin kapıda olduğunu düşündürüyor. 350'den fazla uluslararası uzman, 2023 yılında yapılan kapsamlı bir araştırmanın sonuçlarına göre, önümüzdeki 10 yıl içerisinde büyük çaplı bir dünya savaşının patlak verebileceğine dair korkutucu öngörülerde bulundu. Bu haber, sadece akademik bir analiz olmaktan öteye geçerek, ciddi bir tehlikenin altını çizen somut verilerle destekleniyor.
Uzmanlar, olası bir dünya savaşını tetikleyebilecek birkaç temel faktör belirtiyor. Küresel iklim değişikliği, su ve gıda krizleri, siyasi kutuplaşma, teknolojik rekabet ve askeri harcamalarda yaşanan artış gibi unsurlar, dünya genelinde tansiyonu artıran başlıca etkenler arasında yer alıyor. Özellikle iklim değişikliği kaynaklı göçler ve doğal afetler, toplumlar arasında çatışmaları körükleyebilir.
Rapora göre, 21. yüzyılın başından itibaren yaşanan uluslararası siyasi gerilimler, ülkeler arasındaki işbirliğini azaltmış ve savaş boyutundaki ifadeleri artırmıştır. Örneğin, geçtiğimiz yıllarda Doğu Avrupa ve Asya Pasifik bölgesindeki askeri hareketlilik, birçok ülkenin silahlanma yarışına girmesiyle sonuçlandı. Bu koşullar, savaşın sadece bir ihtimal olarak değil, aynı zamanda kaçınılmaz bir gerçek olarak algılanmasına neden olmaktadır.
Uzmanların raporunda, büyük ölçekli bir savaşın önlenmesi için uluslararası işbirliklerinin artırılması gerektiği vurgulanıyor. Diplomasi ve diyalog kanallarının açık tutulması, ülkeler arası güven artırıcı adımlar atılması gerektiği konusunda genel bir görüş birliği var. Ayrıca, sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda, iklim değişikliğine karşı etkili politikaların hayata geçirilmesi öneriliyor.
Bu bağlamda, uluslararası organizasyonların ve ülkelerin, barışçıl çözümler üretmek için daha aktif rol oynaması gerektiği ifade ediliyor. Uzmanlar, hükümetlere, askeri harcamalarını azaltma ve alttan gelen krizleri çözme noktasında, sosyal ve kültürel projelere daha fazla kaynak aktarma çağrısında bulunuyor. Aksi takdirde, önümüzdeki yıllarda yaşanacak gerginliklerin ve çatışmaların artarak devam etmesi muhtemel görünüyor.
Sonuç olarak, 350’den fazla uzmanın birleştiği bu öngörü, sadece bir uyarı değil, aynı zamanda bir çağrı niteliği taşıyor. Dünya, geçmişten ders alarak bu tür senaryoların önlenmesi için harekete geçmeli; aksi takdirde, savaş korkusu her an kapımıza dayanabilir. Gelecek, şu an attığımız adımlara bağlı ve bu adımların ne kadar kararlıca ve mutlaka uluslararası işbirliği anlayışıyla atılacağı büyük bir önem taşıyor.